Çocuk Aşıları

Aşı Nedir ?

Aşı; mikropların zayıflatılmış veya ölü hallerinin bebeğin vücuduna verilerek, o mikrobu tanımasına ve onunla mücadele edecek yöntemleri geliştirmesine yarayan bir yöntemdir.

Bir çocuğun bağışıklık sisteminin, çevresindeki mikrop ve enfeksiyonlarla savaşabilmesi için agresif virüslere hazırlamasının en önemli ön koşullarından biri; çocukluk çağı aşılarını düzenli olarak uygulamaktır. Bebeklerde düzenli aşı yaptırmak bu yüzden onları sağlığı ve gelişimi için çok önemlidir.

Çocukluk Çağı Aşıları:

1. Suçiçeği aşısı;

Suçiçeği çok sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Suçiçeği virüsü, hastalığı kapmış kişiden yayılan damlacıkla bulaşır. Döküntüler vücudun birçok yerine yayılmış beneklerle başlar ve sonrasında beneklerin içi su ile dolar, patlar ve kabuk bağlar. Bu hastalıktan korunmak için bebeklerde suçiçeği aşısı 12 ila 18. aylar arasında yapılır. Sağlık Bakanlığı Aşı Takviminde 12. ayın sonunda görülür. Aşıdan 9-100 gün kadar sonra hafif ateş ve döküntü oluşabilir.

2. Difteri aşısı;

 Havada dolaşan damlacıklar ile bulaşır. Solunum sorunlarına, kalp yetmezliğine ve hatta ölüme neden olabilir. Boğmaca ve tetanoz aşılarıyla birlikte yapılan bebeklerde karma aşıya 2 aylıkken başlanır. Bebeğine bu aşının diğer dozları 4- 6. ve 18. aylarda yapılmalıdır. Difteri aşısına bağlı yan etkiler çok nadirdir ve bu etkiler daha çok yaşça büyük çocuklarda görülür.

3. Tetanoz aşısı;

Vücudun neredeyse tamamında ağrılı kasılmaların olmasıdır. Tetanoz olan birinin ağzını açması ve yutkunması güç olacaktır. Bulaşıcı olmayan tetanoz, vücuda derin ve kirli kesikler yoluyla girer. Difteri ve boğmaca ile birlikte bebeğine karma aşı olarak verilir. İlk dozu 2. ayda; diğer dozları ise; 4-6 ve 18. aylarda yapılır. Aşının %95’ e varan oranla koruyuculuk sağladığı düşünülür, ona rağmen aşıya bağlı reaksiyonlara çok nadir rastlanır.

4. Boğmaca aşısı;

Şiddetli öksürük nöbetlerine sebep olan bir hastalıktır. Haftalarca sürebilen öksürük nöbetleri; zatürre, havale, beyin hasarı ve ölüme sebep olabilir. Bebeğinin bu hastalığa yakalandığı durumda beslenmesi, hatta nefes alması bile zorlaşabilir. Difteri, tetanos ve boğmacanın aynı aşı ile önüne geçildiğini belirtmiştik. Ancak, karışıklık olmaması ve bebeğinin aşı takibini kolaylaştırmak için tekrarlıyoruz: Bebeğin 2-4.-6. ve son olarak 18. aylarda üç hastalığa birden bağışıklık kazandıran karma aşıyı olmalıdır.

 

Aşı koruması hayatın ilk yıllarında çok önemlidir

Çünkü bebekler ve küçük çocuklar bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmediği için enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdırlar. Bu nedenle, bebeklerin ve küçük çocukların aşılanması, enfeksiyonlardan korunmalarına yardımcı olur ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek hastalıkların yayılmasını önler.

5. Verem aşısı;

Verem ilk önce akciğerde görülür daha sonra beyinde etkilerini sürdürerek körlük, sağırlık ve felç gibi sakatlıklar bırakabilen bir hastalıktır. Bebeğin 2 aylık olduğu dönemde bu aşıyı yaptırabilirsin. Aşıdan 2 ila 3 ay sonra koltuk altında gözlemlenebilen lenf bezi büyümesi bebeklerde verem aşısının yan etkileri denildiğinde akla ilk gelenlerdendir. Kendiliğinden düzelir; eğer düzelmezse,
doktoruna başvurulması gereklidir

6. Prömokok aşısı;

Pnömokok hastalığı, öksürük ve hapşırıktan dağılan belli bir bakterinin solunumu yoluyla bulaşır. Bu hastalığa sebep olan bakteri, antibiyotiklere karşı dirençli olduğu için hastalığın tedavisi zordur. Bu hastalık, 5 yaşın altındaki çocuklarda görülen menenjit ve kulak iltihabının nedenidir. Kanlı enfeksiyonlar
ve zatürreye de neden olabilen bu hastalığın 2 yaş altındaki çocuklarda tedavisi oldukça güçtür. Bu sebeple, bebek aşıları arasında asla atlanmaması gereken aşılardandır.

 7. Kızamıkçık aşısı;

Rubella virüsü kapmış kişilerden hava yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Hafif bir enfeksiyondur; ateş ve döküntüye sebep olur. Bebeğin bu aşıyı kabakulak ve kızamığın önlenmesine de yarayan bir karma aşı halinde alır. Kızamıkçık aşısı ile oluşan yan etkiler oldukça hafiftir. Hatta genelde yan etkilere rastlanmaz.

8. Kızamık aşısı;

Yetişkinlerde dahi görülebilen bu hastalık, havadan yayılan damlacıklarla bulaşır. Döküntü, burun akıntısı, gözlerde tahriş gibi belirtileri vardır. Bu hastalık kulak enfeksiyonu, zatürre, havale ve beyin hasarı; hatta ölüme yol açabilir. Aşı yerinde ağrı ve şişlik oluşabilir. Bebeğinde ateş ve kas ağrısı oluşabilir.

9. Kabakulak aşısı;

Damlacıkların solunumu ile bulaşan bir virüstür. Ateş, baş ağrısı, bitkinlik gibi sorunlara yol açar. Ayrıca; sarılık, menenjit ve kısırlığa sebep olma ihtimali de vardır. Kızamıkçık aşısında olduğu gibi yan etkileri neredeyse yoktur.

10. Hib aşısı;

Hava yoluyla yayılan bakterilerle bulaşır. Menenjit, kan zehirlenmesi, boğazda şişkinlik ve enfeksiyonlara sebep olur. Bu hastalık için yapılan aşı, aşı takviminde DaPT ve İPA aşılarının zamanlarına denk getirilmiştir. Aşı sonrası nadiren aşının yapıldığı yerde kızarıklık, şişlik ve ağrı görülebilir. 1 ila 2 gün arasında düzelir.

11. Hepatit B aşısı;

Bu hastalık ağır karaciğer rahatsızlıklarına sebep olabilen bir sorundur. İshal, kusma, sarılık, eklem ve karın ağrısı gibi belirtileri bulunur. Bu hastalığın zararlarından korunmak için bebeklerde hepatit B aşısı doğumda, 1. ve 6. ayın sonunda yapılır. Bu aşının sonrasında bebeğinde gözlemlenebilen bazı etkiler olabilir. Bebeklerde hepatit B aşısı yan etkileri neleri ise;
● Aşı bölgesinde ağrı
● Bebeğin baş ağrısı, ateş ve kulak çınlaması sorunlarıdır.

Bunlar kalıcı sorunlara dönüşmeyen ve kısa sürede etkisini yitiren etkilerdir.

12. Hepatit A aşısı;

Hepatit A virüsünü yiyecekler ve kişisel temasla bulaşır. Karaciğerde etkisini gösterir. İlk dozu 18. ayda yapılır. 2 yaş aşıları arasında olan bu aşının 2. dozu bebeğinin 2 yaşını bitirmesine yakın bir zamanda tekrarlanır. Aşı sonrasında nadiren aşı yerinde şişlik, ağrı ve baş ağrısı gözlenebilir.

13. Çocuk felci (polio) aşısı;

Vücuda ağız yoluyla girer. Beyni ve omuriliği etkileyerek, felce ve ölüme sebep olabilir. Bebeğini bu hastalıktan korunmak için, 6 aylık bebek aşıları arasına çocuk felci aşısını da eklenmelidir. Aşının yan etkisi; aşının yapıldığı yerde kızarıklıkların oluşma ihtimalidir